menu
TMMOB: ''TEHDİT ÇOK CİDDİ BOYUTTA!''
Aydın Valiliği, Pamucak Mahallesi'nde gerçekleştirilmesi planlanan Jeotermal Kaynak Arama projesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı internet sitesinde "ÇED gerekli değildir" kararını duyurdu.
32
okunma

Bu karar, jeotermal karşıtı çevreciler arasında nasıl bir tepkiyle karşılanacağı merak konusu haline geldi. Aydın Valiliği, Aydın’da topraklarının yüzde seksen beşten fazlasında maden ve jeotermal arama izni verildiği bir dönemde, bir başka kaynak arama projesi için "Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) gerekli değildir" kararı verdi.

AYDIN HALKI, YILLARDIR JES'LERE KARŞI MÜCADELE VERİYOR!

Aydın, Türkiye'de birçok tarım ürününün üretiminde öncü bir konumda bulunmasına rağmen, verimli toprakları jeotermal enerji santrallerinin (JES) işgali altında kalmaktadır ve her geçen gün yeni bir JES daha eklenmektedir.

Aydın, incir, zeytin, pamuk gibi birinci sınıf verimli topraklarıyla tarımın başkenti olarak bilinirken, şu anda otuzdan fazla JES'e ev sahipliği yapmaktadır. Bu JES'ler, canlıların yaşam alanlarına zarar veren, doğayı kurutan ve yeraltı sularını zehirleyen etkilere sahiptir. Bu nedenle, yöre halkı yıllardır JES'lere karşı mücadele vermektedir.

Çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) olumlu raporu verilmesine rağmen, JES firmalarının lehine olan yasaları dikkate almayan bu kararlar, yerel sakinler ile şirket yetkilileri arasında süregelen tartışmalara neden olmaktadır. Aydın'ın Efeler, Köşk, Germencik, Buharkent gibi ilçelerine verilen yirmiden fazla ÇED olumlu kararı halen devam etmektedir.

TMMOB: ''TEHDİT ÇOK CİDDİ BOYUTTA''

TMMOB (Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği), geçtiğimiz yıl yayımladığı "Büyük Menderes Havzasında JES Gerçeği Raporu"yla bölgedeki JES'lerin neden olduğu zararı ortaya koydu. Raporda, "Yüksek derişimler hem kullanılan yüzey ve yeraltı suları hem de toprak için tehdit oluşturmaktadır. Uygulanan vahşi deşarj yöntemleri ile jeotermal akışkanların bilimsel gerekliliklere ve ilgili mevzuata aykırı biçimde Büyük Menderes nehrine deşarj edilmesi sonucu zararlı ve yüksek oranda kimyasallarla nehrin kirletilmesi, halk sağlığı yanı sıra başta incir, zeytin, üzüm ve pamuk olmak üzere tarımsal üretimin sağlıklı sürdürülebilirliği açısından çok ciddi tehdit oluşturmaktadır," ifadeleri kullanıldı.

ON YIL SONRA TOPRAKLAR YOK OLABİLİR!

Aydın Çevre ve Kültür Derneği (AYÇEP) Başkanı Mehmet Vergili, JES'lerin neden olduğu zararların artık herkesin görmesi gerektiğini belirttiği açıklamalarında, JES'lerin zararlarına vurgu yaptı. Vergili, "Artık maden ocakları ve JES'ler canımızı sıkmaktadır. Yaşamı çekilmez hale getirmiştir. Her gün yumurta kokusu gibi hava soluyoruz, ağaçlar kuruyor. Hukuk mücadelemize rağmen yeni kuyular açılmaya devam ediliyor. Toprağımızı, canlılarımızı ve doğamızı tahrip etmelerine izin vermemeliyiz. Aydın toprakları dünyanın en eski topraklarından biridir ve birinci sınıf tarım toprağıdır. Ancak bu gidişat devam ederse, on yıl içinde topraklarımız yok olacak. Gelecekte dünyanın savaşı su ve tarım üzerinde olacak. Su, toprak ve sulak alanlar yok olduğunda neler olacak? Artık bu doğa katliamlarına son verilmelidir," şeklinde ifadelerde bulundu.

Yorumlar

https://kusadasiolay.com/assets/images/user-avatar-s.jpg

0 comment

Write the first comment for this!