Yeniden Refah Partisi Kuşadası İlçe Başkanı Serdal Bulut Filistin halkı için yaptığı konuşmasında ''Yeniden Refah Partisi öncülüğünde düzenlediğimiz Filistine destek platformuna hoş geldiniz. Burada bu meydanı böyle büyük bir aşkla, böyle bir coşkuyla dolduran Kudüs sevdalılarını, Mescidi aksa sevdalılarını, Filistin ve Kudüs davamızın yılmaz savunucularını bir kez daha selamlıyorum.
Bugün burada Filistin davası bizim davamızdır demek için toplandık.
7 Ekimden beridir, Gazze’de yaşanan gelişmeler yüreğimizi acıtmaktadır. İsrail’in uluslararası hukuku yok sayan, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Kararlarını umursamayan yaklaşımları, orantısız güç kullanımı, Ortadoğu’yu bir kez daha kan gölüne çevirmektedir. İsrail Devleti, devlet gibi değil, örgüt gibi hareket etmektedir.
Mazlum Filistinli kardeşlerimize kadın demeden, çocuk demeden, yaşlı demeden, engelli demeden apaçık bir vahşet politikasını uygulamaktadır. Hastane demeden, okul demeden cami demeden Gazzeye bomba yağdırmaktadır.
Gazze şehitlerimize Cenab-ı Allahtan rahmet diliyoruz. Cenab-ı Allah oradaki kardeşlerimizin bir an evvel selamete çıkmasını nasip etsin.
Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere, uluslararası örgütleri göreve davet ediyoruz. “Bugün değilse ne zaman?” diyoruz. Binlerce masumun, hunharca katledildiği bu saldırılara tepki verilmeyecekse, “uluslararası örgütler, Birleşmiş Milletler niye var?”.
Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa Birliği başta olmak üzere, Dünya’yı buradan uyarıyoruz. İsrail’e arka çıkmayınız ve sivilleri öldürmesini teşvik etmeyiniz. İsrail’i, müzakere masasına oturtmak ve Birleşmiş Milletler kararlarına uymasını sağlamak, sizin göreviniz ve sorumluluğunuzdur. Aksi takdirde, işlenen savaş suçlarına göz yuman herkes, bu suçlara ortak olacaktır.
Gazze halkını köşeye sıkıştırarak, insani yaşam koridorlarını kapatarak, ölüme mahkûm ederek, Ortadoğu’da barışın tesis edilmesi, dün olduğu gibi bugün de mümkün değildir. Bu anlayışla yarın da mümkün olmayacaktır. Başkenti Kudüs olan Özgür ve Bağımsız Filistin, meselenin tek çözüm noktasıdır. Birleşmiş Milletler kararları da bu yöndedir.
Milli Görüş’ün temsilcisi olan Yeniden Refah Partisi için Kudüs, Filistin ve Mescid-i Aksa meselesi aynı meseledir. Bizler için bu meseleleri birbirinden ayırmak mümkün değildir. Yeniden Refah Partisi olarak; Filistin’de yaşayan masum sivillerin yaşam haklarını, uluslararası hukukun savunduğu çerçevede savunmaya devam ediyoruz ve edeceğiz. İşgalci İsrail güçlerinin Gazze’ye yönelik orantısız güç kullanımını şiddetle telin ediyoruz.
Siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin yapmakta olduğu bütün Filistin yanlısı eylemleri destekliyoruz. Filistin’de yaşanan vahşete, dünya kamuoyunun dikkatini çekmek için bizler de adımlarımızı atıyoruz.
****Filistin topraklarında, özelde Gazzede yoğunlaşan saldırılar katliamdan soykırıma doğru evrilmektedir. Gazzede El ehli hastanesine yapılan çoğu çocuk ve sağlık çalışanı 500 den fazla insanın ölümüyle sonuçlanan menfur saldırı, soykırım iradesinin somutlaşmış halidir.
Bu Siyonist soykırımın mimarı İsrail başbakanı Benjamin Netanyahudur. Yüzyılın hitleri olan Netanyahu uluslararası hukuk önünde yargılanmalıdır.
Amerika birleşik Devletleri, Avrupa Birliği ve İngiltere katliamdan soykırıma dönüşen savaş suçlarına gözcülük ve sözcülük yaparken, İslam dünyası kınamadan öteye geçmeyen tepkisizliğiyle maalesef hayretle izlenmektedir. Arap Ligi ve İslam İşbirliği teşkilatına sesleniyoruz. Gazzeli masumlar, siviller ve çocuklar biryandan katlediliyor. Öte yandan susuzluktan kırılıyor. Siz de artık somut ve net adımlar atın. Petrol vanalarını kapatın, Gazzeli çocukların katledilmesine, susuzluktan kırılmasına, yüzyılın en büyük savaş suçunun işlenmesine karşı kayıtsız, tepkisiz ve sessiz kalmayın Zaman kazanmak için değil; sonuç almak için somut adımlar atın. Tepkinizi zamanında net ve etkili bir şekilde gösterin. Hedef sadece Filistin ve Gazze değil. Bugün sıra Gazze ve Filistinde; yarın sıra size gelecek.
Bu zulme dur demek için somut adımların da atılması gereklidir. Amerika Birleşik Devleti savaş gemilerinin destek ve gözetiminde yüzyılın en büyük sivil katliamı yaşanıyor. Bu katliama sessiz ve duyarsız kalmamalıyız. İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması gereklidir. Amerikanın sadece Türkiyede değil; bütün Müslüman ülkelerdeki askeri üslerinin derhal kapatılması gereklidir. Petrol başta olmak üzere bütün stratejik maddelerinin Amerika ve İsraile satışının bütün Müslüman ülkelerce acilen durdurulması gereklidir. Müslüman ülkelerinin hava sahalarının, limanlarının, kara sularının Amerika ve İsraile kapatılması gereklidir. Amerika ve İsrail firmalarının Müslüman ülkelerde devletle yapmış olduğu bütün anlaşmaların iptal edilmesi gereklidir. Batı medyasında ve diplomasinde ateşkes demek yasak, uzlaşı demek yasak, savaşı durdurun demek yasak, tarafları itidale uzlaşıya çağırıyoruz demek yasak; diplomasinin kapıları açılsın, görüşmeler başlasın demek yasak.
Müslüman haklara ve vicdanını yitirmemiş tüm insanlığa sesleniyoruz. VİCDAN, ADALET, MERHAMET, HAK, HUKUK insanlık namına ne varsa yerlerde sürünüyor. Bugün bu şartlarda vicdanını yitirmemiş tüm halklar ve Müslümanlar duyarlılık göstermek zorundadır.
Bu katillerin en büyük korkusu, parayı ve pazarı kaybetmektir. Saldırganların, katliamcıların savaş ve soykırım işleyenlerin bilinen mallarını ve markalarını boykot edin.
Gazze ölüyor. Sadece kadınlar ve çocuklar değil; Gazzede insanlık ölüyor. Susuzluk ilaçsızlık Gazzeyi her geçen gün daha da öldürüyor. BM ile istişareler yapılarak Türkiye öncülüğünde doğu akdenizde bir yardım koridoru açılmalıdır.
İsrailin Siyonist planlarının gereği olan işgal ve katliam siyasetini biz Türkiye Cumhuriyeti ve Türk Halkı olarak topyekün reddediyoruz. Söz konusu Gazze ve Filistin ve buradaki insanlık suçları olduğunda Türkiyenin tüm kesimleri, partileri, sivil toplum örgütleri ve insanlarımızın tamamı tek yumruk halinde Filistin halkıyla dayanışma içerisindeyiz. Partimizce; Filistin siyasetinde particiliğin, ayrımcılığın, tefrikanın olmadığını ve tüm siyasi partilerce de olmaması gerektiğine inanmaktayız.
Bugün insanlık namına hak, hukuk, adalet, vicdan ve merhamet namına sadece Müslümanlar değil; vicdanlı bütün insanlığı Filistin halkıyla, Gazze halkıyla dayanışmaya davet ediyoruz. Yüzyılın Hitleri olan Netenyahunun soykırım politikaları karşısında direnmek bütün insanlığın ahlaki, insani, vicdani ödevidir. Tarihteki tüm soykırım girişimlerini dinine, milliyetine, etnisitesine bakmadan reddetmiş olan bir toplumun vicdanını seslendiriyoruz. Dinine milliyetine bakmaksızın, hangi ırk, hangi kavim tarihin hangi döneminde bir soykırıma, toplu katliama maruz kaldıysa Anadolu insanı, bizim aziz milletimiz Devletin kapılarını, topraklarını, yurdunu ve bağrını soykırıma uğrayan mağdurlara tarihin her döneminde açabilmiş olan bir millettir. Ve Türk Milletinin soykırımlar karşısındaki, net, mert, insani, hukuki, ahlaki ve vicdani durumunu en iyi bugün İsraili yöneten savaş kabilesi bilmektedir. Ama bu bir savaş değil, işlenen savaş suçudur. Karşıda masum insanlar, teknolojik ilerlemeyi yakalamış bir ülkenin savaş silahları karşısında cansiparhane mücadele vermeye çalışıyor ama; yüzlercesi, binlercesi katlediliyor. ABD başkanı Bidenın sizinle beraberiz şeklindeki açıklamasını da kınıyoruz, reddediyoruz. Hastaneye yapılan saldırıyı bile Siyonist yalanların bir argümanı haline getirdiler. Ve bu saldırının İsrail tarafından değil, Gazze içinden yapıldığını iddia edecek kadar küçüldüler.
Bugün ve daha önce de olduğu gibi; dayanışma halinde olmaya, hukuku ve vicdanı savunmaya, Filistin halkının sesini dünyaya duyurmaya gayret edeceğiz, çaba göstereceğiz.
Temennimiz bir an evvel bu savaşın, soykırımın, durması; Gazzenin nefes alması ve savaş suçlularının uluslararası adalet divanında yargılanmasıdır'' dedi.
Yorumlar
0 comment