‘Kuyu Kurumadan’ başlığı ile KEÇİ (Kültür, Ekoloji, Çevre ve İletişim) Derneği tarafından Gediz ve Küçük Menderes havzaları üzerinde bulunan 5 ilçede düzenlenmesi planlanan su çalıştaylarının ikincisi Selçuk’ta düzenlendi. Efes Tarlası Yaşam Köyünde düzenlenen çalıştayın moderatörlüğü KEÇİ Derneği’nden Baha Okar tarafından yapıldı.
Baha Okar’ın açılış konuşmasının ardından söz alan Selçuk Belediye Başkanı Filiz Ceritoğlu Sengel, 2019 yılından itibaren Küçük Menderes’in çığlığına dikkat çektiklerini ifade ederek, “Kurumlarda o dönemden beri ciddi bir efor var. İşin içine bakanlıkların, başka kurumların girmesi, ciddi yatırımların yapılması, denetim mekanizmalarının kullanılması gerekiyor. Pandemi döneminde bu konuyla ilgili olarak valiliğimizin başkanlığında toplandık ve bürokratik krizlerin bir an önce çözülmesi için adımlar atıldı. Galiba resmin, çerçevenin en genişinden bakmak lazım. Gerçekten doğayla uyumlu tarım yapma tekniklerinin uygulanması ve yaşamın da doğayla uyumlu hale gelmesi için mücadele etmek gerekir. Umudum o ki o büyük resmi görecek olan zamana geldiğimizde, CHP iktidarında bütün her şeyin düzeleceği noktada olacağımızdır” şeklinde konuştu.
“KÜÇÜK MENDERES TÜM TÜRKİYE’NİN SORUNU”
Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi adına Su Çalıştayına katılan Helil İnay Kınay ise çevre mühendisliğinin insan faaliyetlerinden kaynaklanan her türlü etkinliğin planlanması ve yönetilmesi olduğunu belirterek, “Çevre sorunu ile ilgili süreçte en önemli konulardan biri çevre adaleti meselesi. Su bunun en güzel örneği. Yaşam kaynağımız olması gereken su bugün Küçük Menderes’te halihazırdaki mevcut durumuyla kirli akıyor. Ve bizler iklim değişikliğinden bahsediyoruz. Yapılan araştırmalar mevcut yüzeysel su kütlelerinde ciddi bir azalma olduğunu ortaya koymuş durumda. Yüzey suyunu besleyen yer altı sularımızda kontrolsüz çekilmelerden dolayı ciddi azalmalar var. Ve tüketim mevcut kaynağın çok üzerinde tüm bunları doğru yönetemezsek ve planlayamazsak çok daha olumsuz sonuçlarla karşılaşacağız. Küçük Menderes’in çığlığını çok acil bir şekilde duymak ve artık bunları konuşmak yerine çözüm önerilerini yerine getirmek gerekiyor. Bu sadece Selçuk’un, İzmir’in değil Türkiye’nin genel sorunu, yaşamın genel sorunudur” şeklinde konuştu.
Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Hakan Çakıcı, suyun tarımı sınırlandıran temel faktör olduğunun altını çizerek, “Biz iklim değişikliği ve su kıtlığı nedeniyle birçok üründe verim kaybı yaşıyoruz” derken, WWF ve Anadolu Meraları Onarıcı Tarım ve Yağmur Hasadı Proje Danışmanı Edwin Clarke ise yağmur suyu hasadına değinerek, “Tarımın sulamada yüzde 74 gibi bir pay tutması çok düşündürücü. Dünyadaki tatlı su miktarı çok büyük bir değişikliğe uğramasa da bunun bölgesel ve dönemsel dağılımı değişti. Yağmur suyu hasadı ile amaç bu dağılım değişikliği olabildiğince tamponlanmaktır aslında. Yağmur suyu hasadı aslında küçük ölçekli alanlarda rahatlıkla uygulanabilecek bir yaklaşım” şeklinde konuştu.
Haber: Hilal Aygördü
Yorumlar
0 comment