Kuşadası'nın;en çekişmeli seçminde en çok şans tanınan kişi İyi Parti Belediye Başkan Adayı Behçet Alp'di. Herkes seçimi kazanacağına emindi. Hatta deneyimli belediye başkanlarını da yanına almasıyla oy oranı daha da yükseldi. Rakiplerinden daha önce başladı seçim çalışmalarına. Ama yapılan bazı yanlışlar yüzünden seçimi kaybettiler. Bana göre yapılan yanlışları yazıyorum. Herkese göre farklılık gösterebilir. Kuşadası'nın;en çekişmeli seçminde en çok şans tanınan kişi İyi Parti Belediye Başkan Adayı Behçet Alp'di. Herkes seçimi kazanacağına emindi. Hatta deneyimli belediye başkanlarını da yanına almasıyla oy oranı daha da yükseldi. Rakiplerinden daha önce başladı seçim çalışmalarına. Ama yapılan bazı yanlışlar yüzünden seçimi kaybettiler. Bana göre yapılan yanlışları yazıyorum. Herkese göre farklılık gösterebilir.
Meclis üyesi seçimi bana göre en büyük yanlıştı. En azından sıralaması. Mesela Davutlar'dan meclis üyesi adayı Gültekin Alkan'ı 20. sıralara yazmak, bana mantıklı gelmedi yada Güzelçamlı'dan birini ilk sıralara yazmamak. Listeye o kadar müdahale edilmiş ki, bence en büyük yanlış. Bu seçim de milyonlarca lirayı başkan adayı harcayacak, il başkanı, milletvekili, parti yönetimi listende istediği yere isim yazdıracak. Ama elini cebine atmaya geldimi bir, iki kişi hariç kimseden ses çıkmayacak. İşte Behçet Alp sevenlerin en çok kullandığı cümle bu. Bence Behçet Bey'in en büyük hatası bu oldu. Kimseyi listeye karıştırmayacaktı. Kardeşim bu yarışa ben girdim, ekibimide ben seçerim olacaktı ama olmadı.
Yerel seçimde en iyi basın organizasyonu Behçet Alp'in ekibiydi. Hatta mevcut başkanın ekibinden bile iyiydi. Serkan Urgancı vardı ekibin başında ve gerçekten harikalar yarattı. Ama organizasyon ekibi için aynısını söyleyemeyeceğim. Düşünceler çok iyi. Özellikle kadın toplantısı, gençlik toplantısı, güzel işti ama o kadar insanı bir araya getirdikten sonra ki hizmet, ilgi, organizasyon sıfır. En basit örnek Kahramanlar caddesinde bir esnaf kahvaltısı veriyorsun, davet ediyorsun, herşeye rağmen insanlar geliyor, kahvaltı fiyasko. Neden mi, organizasyonu yapan 50 kişilik düşündüğü için. Davet edilen insanlar kahvaltı yapmadan geri dönüyor. Evet burada Behçet Bey'in suçu yok gibi durabilir ama bu organizasyon sorumlusunu seçtiği için suçlu bence.
Diğer bir olay da Behçet Alp'i sevenlere, bazı parti yöneticilerinin Behçet Bey'in danışmanıyım diye gezenlere kötü davranması. İnsanlar herhangi bir ücret almadan oraya gelmiş. Günlerce afişti, bayraktı asmışlar. Kendini bir şey sanan hanımefendi insanlara üstten üstten konuşarak emirler verecek, sesini yükseltecek tabiki de gönüllü adam gelir mi bir daha. Bu arkadaşların umrunda değildi seçim. Neden mi? Seçim kaybedilmiş, bu arkadaşlar kahkahalar atıyorlardı. Behçet Alp'e en büyük zararı veren de bu organizasyon ekibiydi.
Behçet bey gerçekten zoru başarmış. Belli bir kesimi, hatta birbirleriye konuşmayan insanları bile bir araya getirerek güçlü bir şekilde sahaya çıkmışsın, yanına başka bir partinin belediye başkan adayı olarak çıkmış hatta Kuşadası'nda seçimi kesin alınır gözüyle bakılan Esat Altungün'ü almışsın ama sahada Altungün'den faydalanamadın. Ben olsam her gittiğim yerde sahneye çıkartırdım. Beş dakika bile olsa. Kendisi mi istemedi yoksa ekibimi bu aklı verdi bilmiyorum. Ama Esat beyden gerektiği kadar faydalanamadılar.
Bir de vaatleri' Yüzüncü Yüz Yılda Yüz Tane' bunların bir çoğu devletin yada büyükşehirin yapması gerekenlerdi. 20 tane yap ama gerçekten hayata geçirelecek projler olsun.
MİTİNGLERDE HEP AYNI KONUŞMALAR
Mitinglere gelecek olursak, evet bir çoğu kalabalıktı ama asıl sorun hep aynı konuşma metni olması. Mesela Davutlar'daki sorun farklı, Yaylaköy'deki sorun farklı. Mahalle mahalle çalışılmamış. Mitingler de insanlara duymak istediklerini söyleyeceksin ama en çokta onların gerçek sorunları ile ilgili olan çözümlerini söyleyeceksin.
Meclis üyelerinin içinde bir kaç kişi hariç sahada gözüken kimse yoktu. Yıllarını partiye vermiş Hayati Atlı yeri garanti olunca sahada çok gözükmedi. Bence en önde olmalıydı. Kuşadası halkına geçen dönem yaptıkları hataları bir daha yapmayacağız demeliydi. Bildiğiniz gibi İyi Parti meclis üyeleri 5 yıl boyunca neredeyse Başkan Günel ne derse onu yaptılar. Bunu vatandaşa anlatmaları lazımdı. Hayati bey ve Volkan Alkış ikiside sokakta vatandaşa bu durumu anlatamadılar.
KADIN MECLİS ÜYESİ ADAYLARININ ÖNLERİ KESİLDİ
Kadın meclis üyelerini tanıyan yok neredeyse. Özellikle bunun konusu açıldığında ben her sohbette söyledim. Her meclis üyesi kadın adayının bir ekibi olacak ve Behçet beyin gidemediği evlere gidecekler. Tek tek kapıları çalıp içeri girip anlatmaları lazım diye ama nedense partide hep ikinci planda kaldılar. Bunda en büyük suç yine kadın meclis üyelerinin. Masaya yumruğu vurmalıydılar. Erkek egomanyasını yenmeleri gerekiyordu. Mesela Eda Yurtcan seçimde kaç kişinin elini sıktı? Kaç yeri ziyaret etti? Sonuç, meclis üyesi oldu. Ama Özge hanım var, meclis üyesi adayı. Gece gündüz demeden çalıştı. Hatta olduğu yerden seçilemeyeceğini bildiği halde. Ama kendisine düşeni yaptı, çalıştı.
Seçim döneminde vatandaşlardan gelen en çok şikayetlerden biri ise Behçet beyin telefonlara bakmaması. Evet yoğun bir gündem. Sürekli görüşmeler oluyor. Açamayabilir ama ya bir asistanı olacaktı ya da her gün 2 saatini ayırıp geri dönecekti. Bu durumdan çok rahatsız olan seçmenler vardı. Umarız gelecek seçimde bu sorunu çözer.
Diğer bir sorun da mahallelere seçim ofisi açmaması oldu. Sadece merkezden yönetileceğini düşündüler ama vatandaş uğrayıp bir çayınızı içip, bilgi almak ister, konuşmak ister. Bunda da en büyük suç meclis üyesi adayları arkadaşların. Kendi mahallelerine seçim ofisini kendileri açmak isteyeceklerdi. Herşeyi Behçet beyden beklemeyeceklerdi.
En başta söylediğim gibi meclis üyesi sıralaması yanlış, bana göre. Herkes görecek, çok yakında bir iki kişi partisini bırakıp gidecek. Meclis üyelerinden düne kadar kendilerine kötü söz söyleyenlerle kol kola gezmeye başladılar. Siyasetçiler birbirlerine laf söyler, kavga eder ama yan yana geldiklerinde selamlaşır, tokalaşırlar. Bu normal ama kendisine hakaret eden bir gazeteciyle kol kola giriyorsan demek ki bunda başka bir durum vardır.
GENÇLİK KOLLARI HİÇ ÇALIŞMADI
Seçimdeki en büyük sıkıntılardan biri yeterince stant açılmaması. Açılanların da yanlız bırakılması. Rakip partiler stant açıyor, gençlik kollarından, kadın kollarından en az 5-6 kişi oluyor. İyi Parti çarşının merkezine stant açıyor bir kişi başında sadece. Rakiplerle yan yana stantlar. Gören vatandaş daha başında veriyor kararını bu taraf güçsüz zayıf diyor. İyi Parti de ne gençlik kolları çalıştı nede kadın kolları çalıştı. Rakipleri kadar herkes Behçet başkana bıraktı bütün yükü. Oda bir yerden sonra artık yoruldu.
Son olarak da meclis üyeleri partilerine, Behçet Alp'e sahip çıkmadı. Herkes kendi işi olana kadar oradaydı. Tabi bunlardan bir iki kişi hariç. Seçim bitti neredeyse 50 gün oldu. Hangi meclis üyesi sahada İyi Parti'den hangisi bir vatandaşı ziyaret etti ya da esnafı. Yok kendi işleri bitti. Vatandaş unutuldu. 2029 çabuk gelir unutmayın.
Yorumlar
0 comment